Forum Ankara

  #1  
Alt 26.Haziran.2019, 09:45
Sihir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Sihir Sihir isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Moderator
 
Üyelik tarihi: 26.Ekim.2015
Mesajlar:
Standart Entellektüellik

Yirminci yüzyılın bütün ülkeleri, ortaya çıkan dünya sosyo ekonomik düzeninin bir parçası olmaktadırlar; entelektüeller ve teknik entelijansiyadan oluşan bir Yeni Sınıf, halihazırda cemiyet ekonomisini denetim eden guruplarla -işadamı veya parti liderleri- mücadeleye girmektedir. Yeni bir sınıf sistemi ve yeni bir sınıf muhteviyatı, gelişen ülkelerin üçüncü dünyasında, Sovyetler Birliği'nin ikinci dünyası ve uydu ülkelerinde, Kuzey Amerika, Batı Avrupa ve Japonya'nın kapitalist birinci dünya ülkelerinde yavaşça yükselmektedir.

Yeni Sınıfın Batı Avrupa'daki erken tarihî gelişimi, yapısal olarak farklılaşmış ve (izafî) özerk sosyal bir tabaka olarak kamu dünyasında ortaya çıkışı, belirli kritik vakıaların terimleriyle tanımlanabilir. Yeni Sınıfın formasyonu hakkında kati bazı vakıaların bir özeti aşağıdadır.

1. Artık pek çok entelijansiyanın bir kilise organizasyonu tarafından eğitilmediği, böyle bir organizasyon içinde yaşamadığı, ve yakın tesiri altında kalmadığı, ve böylece toplumun günlük hayatından ayrılmış olduğu bir sekülarizasyon süreci.[i]

Sekülarizasyon önemlidir, çünkü yetki iddiasının kutsallığını gidermekte ve kiliseye bağlı geleneksel yetkililer tarafından yapılan sosyal realite tanımlarına alan okumayı kolaylaştırmaktadır. Sekülarizasyon önemlidir, ayrıca rasyonalitenin çağdaş gramerinin veya kritik söz kültürünün kendi kendini temellendirmesini vurgulayan karakteristiğiyle-Martin Heidegger'in deyimiyle "matematiksel proje"-üzerinde geliştiği bir alt yapıdır.[ii]

2. Yeni Sınıfın ortaya çıkışında ikinci vakıa, çeşitli bölgesel lisanların ortaya çıkışıdır; benzeri şekilde entelektüellerin lisanı olarak Latin dilinin, özellikle bu dildeki bilimsel ürünlerinin, önemini kaybetmesi. Latin, teknik olmaktan ziyade törensel bir dil olmaktadır. Bu gelişme, daha da önemlisi, günlük hayatla entelektüeller-ruhban veya seküler- arasındaki duvarı yıkmaktadır.

3. Eski hegemonyacı elit ile kültürel üreticiler olarak yeni sınıfın ferdî üyeleri arasında kişiselleştirilmiş yönetim ilişkilerinin feodal ve eski rejim sisteminde, bir ayrışma vardır, ve

4. Yeni Sınıfın ürün ve hizmetleri için ortak bir marketin benzeri bir şekilde büyümekte oluşu, onların böylece patronların kişiselleştirilmiş kontrollerinden ve yakın denetiminden kurtularak bağımsız bir yaşam kurmalarına imkân vermektedir. Sekülarizasyon sürecinde, bunun anlamı artık aydınların işlerinin ve halkın başkaları tarafından daha az gözetim altında olmasıdır.

Aynı zamanda "özel" bir hayata sahip olurken, artık kamu hayatında ve politik sahnede ferdî olarak yer almaya eskisinden daha çok hazırlıklıdırlar.

5. Ortaya çıkan Yeni Sınıfın gelişmesi ve karakteri, Avrupa politikalarının çok milletli yapısına da oldukça önemli oranda bağlıydı. Avrupa, bölgesinde tek bir norm seti empoze edebilen merkezi otoriteli tek imparatorluk değildi, farklı kültür ve dinlerden müteşekkil birbirine rakip ve otonom devletler sistemiydi; bunun anlamı şudur: farklı görüşlerdeki entelektüeller, ilim adamları ve din adamları kendi entelektüel yeniliklerini ülkelerindeki şartların elverişsizliği arttığında, buna karşılık yabancı ülkelerde müsait şartların söz konusu olduğunda, bu ülkelere göç ederek koruyabilirlerdi ve korudular da. Hattâ, dışlanmış entelektüellerin zorunlu seyahatleri, onların bir Avrupa çapında iletişim ağına girebilmelerini bile sağladı. Bir makalede (henüz basılmadı), Robert Wuthnow, genellikle pek uzun seyahatlerinin bir çok entelektüeli, ulusal sınırları aşan ve lokal elitlerden özerkliklerini zenginleştiren kozmopolit bir kimliği paylaştırmaya yönelttiğini öne sürmüştür.

6. Yeni Sınıfın şekillenmesinde altıncı vakıa geniş, ataerkil aile sisteminin zayıflaması ve daha küçük, nükleer aile ile yer değiştirmesidir. Orta sınıf kadını eğitildikçe ve bağımsızlaştıkça, giderek artan oranda, ataerkil otoriteye alan okumasını artırmakta ve çocuklarıyla beraber muhalif konumda yer almaktadır. Ataerkil otoritenin düşüşü ve anaerkil etkinin büyümesiyle, çocukların yetiştirilmesindeki bu durumu bastırmak daha da zorlaşmaktadır; ataerkil otoriteye düşmanlık ve başkaldırı daha da vahim olmaktadır. Buna mukabil olarak, ataerkil otoritenin sosyal değerlerini ve siyasi ideolojilerini yeniden üretmelerinde ve çocuklarına empoze etmede, artan bir müşkülât söz konusu olmaktadır.

7. Fransız İhtilalini takiben Avrupa’nın pek çok yerinde, özellikle Fransa ve Almanya'da, üniversite seviyesinde, politeknik seviyede ve kolej gibi düşük seviyelerde kilise tarafından denetim edilmeyen (kısmen), çok-sınıflı bir eğitim, kamunun muazzam bir yeniden şekillenmesi ve genişlemesi vardır. Bir yandan, kamu okullarındaki yüksek eğitim, entelektüellerin ve entelijansiyanın yeni sınıfının kitlesel üretimi için kurumsal zemini haline gelmektedir. Öte yandan, ilk ve orta mektep öğretmenlerinin çoğalması Yeni Sınıf için müsait iş imkânlarını büyük ölçüde artırmaktadır.

Öğretmenler ve entelektüeller kendilerini, öğrencilerinin ve ailelerinin sınıf çıkarlarına sadakatten ziyade toplumdan bir tüm[iii] olarak mesul ve onun "temsilcisi"olarak tanım edilmekte ve kendilerini tanımlamaktadırlar. Öğretmenler, ebeveynlere ait değerleri onların çocuklarında yeniden üretme yükümlülüğüyle tanımlanmamaktadırlar. Kamu öğretmenleri özel öğretmenlerin (mürebbiye) yerini almaktadırlar.

8. Yapısal olarak farklılaşmış yeni eğitim sistemi giderek artan oranda aile sisteminden ayrışmaktadır, öğrenciler arasında ailelerinkinden farklı ve önemli bir değer kaynağı olmaktadır. Gençlerin aileleri tarafından sosyalleştirilmeleri, şimdi, yarı-özerk bir öğretmenler gurubu tarafından tasarlanmaktadır.

9. Büyüyen kamu eğitimi ailenin eğitime olan etkilerini limitlerken, devletin eğitimdeki etkilerini de artırmaktadır. Kamu eğitim sistemi böylece, öğrencilerin üzerinde büyük bir kozmopolitleşme etkisi olurken, aynı oranda yerelci çıkar ve değerlerden uzaklaştırmaktadır.

10. Tekrarlamak gerekirse, yeni mektep sistemi informal konuşmadan yansımacı konuşmaya kadar öğrencilerin yoğun linguistik diyalogları için esas kuruluş olmaktadır; veya (Basil Bernstein'in terimleriyle) "kısıtlanmış" linguistik kodlarından "genişletilmiş" linguistik kodlarına[iv], haklarının ve delillerinin konuşmacısının sosyal statüsünün referans alınarak saptırılmadığı bir söylem kültürüne kadar. Bu bütün otorite-kaynaklı iddiaları potansiyel olarak problematik yapan büyük bir sonuçtur.

11. Bu yeni söylemin kültürü genellikle günlük hayatın esas zanlarından ayrılmakta, hattâ üst sınıfa bağlı bile olsa onları sorgulamaktadır. Lisanın okulda öğrenilen bu modları (izafî olarak) bağımsız dil değişkenleridir de. Onların bu serbestlik durumları umumi olarak "iletişim devrimi", özel olarak da yazı teknolojisinin gelişmesiyle daha da artmaktadır. Yazılı malzemenin yayılmasıyla entelektüeller tarafından değerlendirilebilecek sosyal realite tarifleri, uzaktaki şahıslardan, coğrafî, tarihî ve kültürel bakımdan uzaktaki kişilerden, ve hatta ölülerden bile giderek artan oranlarda derlenebilmekte, bundan dolayı elde edildikleri herhangi bir mahalli çevreden oldukça farklılaşabilmektedirler. Mahalli elitler tarafından yapılan sosyal realite tanımları, başka vakit ve mekanlarda yapılan tanımlarla kıyaslanarak farklılıkları (entelektüeller tarafından) gösterilmektedir.

12. Kamu okullarının yaygınlaşmasıyla okuma-yazma da yayılır; hümanist entelektüeller seçkinliklerini ve imtiyazlı pazar paylarını kaybederler, ve böylece "yüksek" gördükleri kültürleriyle düşük saygınlıkları, gelir ve sosyal güçleri arasında dengesiz bir statü yaşamaya başlarlar. Özellikle teknokratik ve endüstriyel bir toplumda hümanist entelektüellerin sosyal pozisyonları teknik entelijansiyadan daha çok marjinal ve yabancılaşmış olmaktadır. Yeni Sınıf kendi içinde de farklılaşmaktadır.

13. Nihayet, çağdaş entelijansiyanın ortaya çıkışındaki en büyük vakıa, devrimci organizasyonun değişen formudur. Devrimin kendisi "rasyonelice aracı" olmayı amaçlayan bir teknoloji olmaktadır. Devrimci organizasyon geleneksel, tabularla çevrilmiş kapalı bir toplumdan çağdaş "öncü" partiye doğru bir evrim geçirir. Komünist Manifestonun, komünistlerin gizleyecek hiçbir şeyleri olmadığına[v] dikkatleri çektiklerinde bu tamamen kamu hayatındaki bir ortaya çıkışı işaret etmekteydi. Komünist Manifesto, önceleri bir "Hukuk Dışı Birlik" olan ve sonra da "Hukuk Birliği"ne dönüşen "Komünistler Birliği" için Marx ve Engels tarafından yazılmıştı. Paris’teki Alman göçmenlerinin oluşturduğu bu gurup (Hukuk Dışı Birlik) piramit şeklinde bir yapıya sahipti; üst ve alt statülerdeki üyeleri arasında keskin ayrılıklar yapılmakta, takdim törenleri esnasında üyelerin gözleri bağlanmakta, tanıtma işaretleri ve parolalar kullanılmakta ve üyeler tabular tarafından çevrelenmekteydi.[vi] Bununla birlikte, öncü organizasyon hem "dinî toplumun", hem de kamudaki siyasî partilerin esas elementlerinin ve unsurlarının gelenekselliğini yıkmaktadır. Öncü organizasyonda kamu, organizasyonun kendisinden veya ona üyelikten ziyade doktrine referans etmektedir. Buradaki "kamu" kavramı, "gizli doktrinlerin" organizasyon içinde sadece bir elit tarafından bilinebilmesini reddetmeyi gerektirmektedir, meselâ Bakunin'in anarşistlerin elit diktatörlüğü.[vii] çağdaş öncü organizasyon ilk kere açık bir şekilde Lenin'in Ne Yapılmalıdır? adlı çalışmasında işaret edilmektedir. Burada proletaryanın kendi başına bir sosyalist bilinç geliştiremeyeceği, entelijansiya tarafından geliştirilen bilimsel bir teori tarafından bunun güvenlik altına alınmak zorunda olduğu savunulmaktadır.[viii] "Öncü" parti, Yeni Sınıfın modernleşme ve elit ihtiraslarını, siyasi limitlerinin üstesinden gelme olarak açıklamaktadır. Lenin'in "profesyonel" devrimlerin gelişmeleri için çağrısı, Yeni Sınıfın genç üyelerini devrimci oluşu "normalleştirmeye" çağrı eden veciz bir ifadedir.

Geri dönerek yukarıda açıklanan bazı kritik vakıaları açmak gerekir. Her şeyden önce, teşebbüs edilen şey, Yeni Sınıfın dünyada tarihî bir fenomen olarak anlaşılmasını sağlamak için lüzumlu olan -teorik ve tecrübî- entelektüel çalışmaların bazı işaretlerini göstererek Yeni Sınıfın durumunu belirlemek, bir referans çerçevesi formüle etmektir. Yeni Sınıfı sadece teknisyenlerden ve mühendislerden müteşekkilmiş gibi görmektense, teknik entelijansiya ve entelektüellerden oluşmuş umumi bir yeni sınıf teorisi yönünde çaba sarf edilmelidir. Benim için ilginç olan, yalnızca Birleşik Devletlerdeki dar görüşten ziyade, umumi olarak "yaklaştırma" aaaleri öne sürmeden, hem geç kapitalizm hem de Sovyetlerin otoriter devlet sosyalizmi döneminde yoğunlaşmaktır. Yeni Sınıfın umumi teorisi içinde ihtiyaç duyulan en önemli iki teorik temelin şunlar olacağını söyleyebilirim: birincisi, farklı dil tutumlarıyla ilgili bir teori, farklı bir söylem kültürü, ve ikincisi ise, Yeni Sınıfın "insanî kapital" olduğu veya eski sınıfın parasal kapitalinin özel bir vaziyet olacağı umumi bir sermaye teorisi.

Aşağıdaki analiz, "yeni-Hegelci" sosyolojinin bana ait olan bir versiyonunda temellendirilmiştir. "Sol" olan ama kesinlikle "genç" olmayan bir yeni-Hegelcilik. Bu, bilgi ve bilgi sistemlerinin sosyal çıktıları şekillendirmede önem taşıdığı bir sol Hegelciliktir; ama bunları ebedi varlıktan soyutlanmış olarak görmekten uzaktır, onları özel bir sınıfın ideolojisi olarak görür; insanlığın yeniden sosyal yapılanması için bilginin en iyi umutlardan biri olduğuna inanmaya hazırken, bilgi sistemimize tarihî olarak şekillenmiş güçlerin limitler koyduğunu ve bundan dolayı da sağlıklı olmadığını görür.

Herhangi bir sosyal obje gibi Yeni Sınıf da hem yüklendiği değerlerin hem de yüklendiği gücün terimleriyle tanımlanabilir.[ix] Pek çok kültürel sistemde, "normal" bir sosyal dünyada güçlülük, iyi, kötü ve zayıftan biri olmak durumundadır. Dünyayı bu şekilde görmek, onu normalleştirmek, karşı konulması oldukça zor bir şeydir ve Yeni Sınıf kavramlarındaki çalışmalarda görülebilir. Böylece Noam Chomsky Yeni Sınıfı ahlaksız, zayıf ve çürük olarak, diğerlerinin aracı olarak görür. Aksine olarak, John Galbraith teknik entelijansiyayı üretken, müsait ve halihazırda yargıç olmuş olarak görür. Bu tür yargılar normalleştiren yönelimlerinin işaretlerini engellemektedir ve sistematik şüpheyle karşılanmalıdır.

Bu tür normalleşen eğilimlere karşı, sol Hegelci bir sosyoloji, uyumsuzluğu realitenin bir parçası olarak kabul eder. Bu, güçlünün iyi, kötü veya zayıf olduğunu öne sürmek anlamında değildir. Yeni Sınıf gibi güçlenenlerin, geleceğin kendilerine ait olanların, her vakit daha iyi olamayacakları ve olmayabilecekleri ihtimalini kabul eder.

Yeni Sınıfın başka pek çok ayırıcı vasıfları vardır:

1. Müsait Teknokratlar olarak Yeni Sınıf: Burada Yeni Sınıf, cemiyet için seçkin tarzlarda kullandığı kurumsal etkilerinin köklendiği yeni bir tarihî elit olarak, görülmektedir; az çok kaçınılmaz ve güvenilirdir: örnek, Galbraith,[x] Bell,[xi] Berle ve Means.[xii]

(Tenkit: Bu, Yeni Sınıfın bencil olarak özel çıkarlarını araması durumunu karmaşıklaştırmaktadır. Hatta, Yeni Sınıfın gücü bugün derhal derhal hiç köklenmemiştir. Bu görüş aynı zamanda Yeni Sınıfın rasyonalitesi hakkındaki sınırlılıkları da göz ardı etmektedir.)

2. Esas Sınıf olarak Yeni Sınıf: Burada Yeni Sınıf, tarihî elitlerin uzun süreli döngülerinde başka bir vakit dilimi olarak, eski sınıfın yaptığı gibi dünyaya çok az yeni şeyler getiren ve toplumun art kalanını dışlamaya devam eden sosyalist entelijansiya olarak görülmektedir; ama diğerlerini dışlamak için artık nakit yerine eğitimi kullanmaktadır: Bakunin,[xiii] Machajski.[xiv]

(Tenkit: Yeni Sınıf bu görüşten daha çok tarihî olarak özgün ve süreksizdir; kendi özel çıkarlarını korurken, eski sınıfın başına geldiği gibi aynı limitlerle sınırlanmamıştır ve, en azından kolektif ihtiyaçlara katkıda bulunmaktadır.)

3. Eski Sınıfın Müttefiki olarak Yeni Sınıf: Burada Yeni Sınıf , eski paralı sınıfı yükseltecek, onu satın alınabilir bir gruptan kolektif-kökenli elite doğru yüceltecek, ve onunla kaynaşarak, beraber geçmişten daha iyi yeni nezih bir elit geleneğine doğru ilerletecek "profesyonellerden" oluşmuş müsait bir gurup olarak görülmektedir: Talcott Parsons.[xv]

(Tenkit: Hiçbir gurup özellikle bir ahlakî sınır koruyucusu değildir; eski sınıf çıkarlarını koruma hakkını elde etmiştir, Yeni Sınıf bunu eğitiminde ödemektedir. Günümüze bakıldığında bu görüş, gerektiği takdirde her birinin diğerini dışlamaya hazır olduğu gerçeğini gözden kaçırmaktadır, ve bu guruplardan her birinin rasyonalitesi ve ahlâkı hakkındaki derin sınırları (farklı olduğu takdirde) çok az anladığını, ve aralarındaki önemli gerilimi göstermektedir.)

4. Gücün Yardımcıları olarak Yeni Sınıf: Burada Yeni Sınıf, gücü her vakit olduğu gibi daha çok elinde tutan ve Yeni Sınıfı sadece toplumsal hakimiyetini sürdürmek için kullanan eski (paralı) sınıfa boyun eğmiş olarak görülmektedir: Noam Chomsky[xvi] ve Maurice Zeitlin.[xvii]

(Tenkit: Bu, Yeni Sınıfın zamanımızın en önemli devrimlerinde oynadığı esas liderlik rolleriyle elementlerinin radikalleştiği yirminci yüzyılın devrimci tarihini göz ardı etmektedir. Bu vaziyet Yeni ve eski sınıfları birbirine bağlayan ortak çıkarları, aralarındaki gerilimin sistematik olarak kaybolmasını son radde önemli bir şekilde anlatım etmektedir; eski sınıfın bertaraf edilmesinin Yeni Sınıfa açık tarihî bir seçenek olması durumunu ihmal etmektedir. Bu durgun başlangıç Yeni Sınıfın miktar ve faaliyet olarak büyüdüğünü takdir edememiştir. Bu görüş, ayrıca eski sınıfın devamlılığının vurgulanması bakımından Marcuscudur; eski sınıfın etkili olacak düşmanlıklara sahip olmadığını görür, ne Yeni Sınıfa ne de eski muhalif sınıfa, proletaryaya. Böylece Personscu görüşten daha az bir sosyal değişme beklentisi görülerek sona ermektedir (yukarıdaki 3 numaralı kısma bakınız).

5. Evrensel Kusurlu Sınıf olarak Yeni Sınıf: Yeni Sınıf elitist ve bencildir; kıymetli bilgisini kendi çıkarları ve gücünü artırmak için kullanır ve kendi çalışma şartlarını denetim eder. Bununla beraber Yeni Sınıf tarihin bize oynamak için verdiği en iyi kağıt olabilir. Yeni Sınıfın gücü büyümektedir. Chomsky'nin öngördüğünden daha güçlü ve bağımsız ancak, şimdiki realitedeki iki varyantı gelecekteki ihtimâlleriyle beraber bir arada değerlendirebilen Galbraith'in öngördüğünden de daha az güçlüdür. Ahlâken müphem olan bu Yeni Sınıfın gücü nüfuz sahibi olmaya başlamakta, ve en azından, bir tarihî özelliği ipoteği altına almaktadır.

Benim sol Hegelci sosyolojimde, bilginin Yeni Sınıf taşıyıcıları henüz cenin halinde yeni bir "evrensel sınıf" olarak görülmektedir. İşçi sınıfı böyle bir özelliği halen taşımaktadır. İşçi sınıfının bu kısmı yönlendirmeleri canlı tutacaktır. Aynı zamanda, Hegelci sol bir sosyoloji Yeni Sınıfın evrensel bir sınıf olarak kusurlu olduğu görüşünde ısrarlıdır. Daha da ötesi, Yeni Sınıf teke indirgenmiş veya bütünleştirilmiş bir mevzu, bahis değildir; kendi içinde pek çok çelişkileri vardır. (Teknik) entelijansiya ve (hümanisttik) entelektüeller arasındaki çelişkilerle içsel olarak bölünmüş bir sınıftır. Benimkisi Yeni Sınıfın büyüyen gücünü görmezlikten gelen bir kritik değil, fakat, mesul avantajını yüklenirken ahlâkî kararsızlığını ve kolektif çıkarları kısmen şekillendirdiğini görmektir.

Terminolojik Bir Not: Yeni Sınıfı bir "sınıf" olarak adlandırmamdan korkanlar ve bunun gerçekten bir sınıf olmadığında ısrar edenler olacaktır. Müsaade ederlerse, bu sorunla ilgili tutumum onlarınkinden daha çok Marksistdir. Önce onlara hatırlatmak isterim ki Marx "sınıfı" oldukça az formel ve anlamlı olarak tanımlamıştı, benzeri şekilde mevzu, bahis hakkında skolastik bir hüküm vermemekte kendimi serbest hissediyorum. İkinci olarak: Marx, üretim araçlarında aynı ilişkilere sahip olanların bir sınıfı oluşturduklarını öne sürmüştü. Benzeri anlamda ben de, üretim anlamında, özellikle kültürel sermaye veya insani sermaye olarak adlandırdığım, Yeni Sınıfın ilişkilerinde belirli toplulukların olduğunu öneririm. Üçüncü ve sonuncu olarak benim "sınıf" kavramıma itiraz edenlere Komünist Manifestonun kullanımının farklı olmadığını hatırlatırım. Terimi, köleler, serfler, ustalar veya burjuva gibi tarihî olarak değişik guruplaşmalara uygulamaktadır ve açık bir şekilde terimi kapitalist toplumlardaki sınıflarla kısıtlamamaktadır. Eğer ustalar ve plebler (halk) bir "sınıf" olabilirlerse, elbette ki entelektüeller ve entelijansiya da yeni bir "sınıf" kurabilirler.[xviii]

"aaaler" için: Bu terimi bir durumu serd etmek veya esas tartışmaları açmak anlamında standart bir tarzda kullanıyorum. "aaalerin" anlamı tartışmanın çerçevesinde ve konuşmacının zorunlu açıklamaları yönünde değerlendirilmelidir; entelektüel tartışmanın karmaşasında yanlış anlaşılmamalıdır.

Bir aaain "değeri", bazı entelektüel gelenekler için işaret edilen imâlarıyla organize tartışmalara katkılarıdır. aaalerin amacı, düşüncelere lüzumlu olan netliği getirmektir. Ama netlik daima iyi değil zayıf görüşe, ana yapıyı görmek için bulanıklaşan kompleks detaylara bağlıdır. Bunu takiben aaalerin işi tartışmanın mimarisiyle uğraşmaktır.

Notlar

* Alvin Ward Gouldner, The Future of Intellectuals and the Rise of the New Class: A Frame of Reference, Theses, Conjectures, Arguments, and an Historical Perspective on the Role of Intellectuals and Intelligentsia in the International Class Contest of the çağdaş Era, The Continuum Publishing Corporation, New York, 1979, s. 1-8. [Washington University 1977 yaz döneminde "National Endowment for the Humanities" tarafından yapılan bir seminerde bu aaaler tartışılmıştır. Ayrıca bu çalışma yazarın The Dark Side of the Dialectic adlı üç bölümlük serisinin ikinci kısmıdır: Volume one, The Dialectic of Ideology and Technology (1976); Volume Two, The Future of Intellectuals and the Rise of the New Class (1979); Volume Three, The Two Marxisms (1980).]

** Gouldner, Alvin Ward, (1920-), yazarın bazı önemli eserleri şunlardır:

Applied Sociology; Opportunities and Problems,. New York, Free Press, 1965, (Sosyoloji, Sosyal Problemler); The Coming Crisis of Western Sociology, New York, Basic Books, 1970, (Sosyoloji, Tarih); For Sociology: Renewal and Critique in Sociology Today, London: Allen Lane, 1973., Sociology; çağdaş Sociology; an Introduction to the Study of Human Interaction, New York, Harcourt, Brace & World, 1963, (Sociology); Enter Plato; Classical Greece and the Origins of Social Theory, New York, Basic Books, 1965, (Plato. Sosyoloji--Tarih Greece--Civilization--To 146 B.C.); The Dialectic of Ideology and Technology, New York, The Continuum Publishing Corporation, 1976; The Future of Intellectuals and the Rise of the New Class: A Frame of Reference, Theses, Conjectures, Arguments, and an Historical Perspective on the Role of Intellectuals and Intelligentsia in the International Class Contest of the çağdaş Era, New York, The Continuum Publishing Corporation, 1979; The Two Marxisms, New York, The Continuum Publishing Corporation, 1980.


[i] çağdaş entelektüellerin sadece ruhban sınıfının seküler bir kopyası olduğunu önermek benim fikrim değildir. Gerçekten vurgulamak istediğim şey bu ikisinin devam etmediğidir (Edward Shils, entelektüelleri rahip keşişler olarak görmektedir.)

[ii] Bu düşüncenin tam bir izahı için şu kitabıma bakınız. Dialectic of Ideology and Technology, bölüm 2, s.42.

[iii] Şüphesiz bazıları bunun bir "yanlış bilinç" olduğunu öne süreceklerdir. Ama bu, önemli bir noktayı kaçırmaktır. Benim buradaki ilgim, sosyal rollerinin bizzat kendileri tarafından yapılan tarifedir; çünkü, bunlar rollerini yerine getirdikleri tarzı etkilemektedirler. W. I. Thomas ve Florian Znaniecki'nin uzun süre önce (ve doğru olarak) iddia ettiği gibi, gerçek olarak tanımlanan bir şey kendi şartları çerçevesinde (neticesinde) gerçektir. Üstelik, bu öğretmenlerin çoğunu istihdam eden devletin kendisi öğretmenlere, öğrencilerle onların ebeveynleri arasındakinden ziyade, öğrencilerle kendisi arasındaki bağı pekiştirtmektedir.

[iv] Bkz. Basil Bernstein, Class, Codes and Control, vol 1, Theoretical Studies Towards a Sociology of Language (London, 1971), vol. 2, Applied Studies Towards a Sociology of Language (London, 1973), vol. 3, Towards a Theory of Educational Transmission (London, 1975). Bernstein'in teorisi burada kritik bir ayrımda, Dell Hymes ve William Laboy'un çalışmalarıyla kolaylaştırılarak kullanılmaktadır. Benim Bernstein hakkındaki kendi kritiğim ise metindeki on dördüncü aaade ortaya çıkacaktır. Benim Dialectic of Ideology and Technology (s. 58-66) eserimde umumi olarak geliştirilmektedir. Labov, Berntein'i katı bir şekilde eleştirirken, kendisi de kendinden-yönetilen konuşmanın umumi önemini ve umumi olarak konuşmanın yansımacılığını (meselâ sadece dikkatlice noktalama işaretleri kullanımı değil) vurgulamakta böylece, geliştirilmiş linguistik değişkenleri ve onları kısıtlanmış değişkenlerden ayırarak karakterize etmede, Bernstein'in yansımacılıkta yoğunlaştığı noktayla, birleşmektedir. Bkz. William Labov, Sociolinguistic Patterns (Philadelphia, 1972), s. 208.

[v] Meselâ: "Komünistler, onların görüşlerini ve amaçlarını gizlemelerini hoş görmemektedirler. Açıkça anlatım etmektedirler ki. . . . . " (Communists Manifesto [Chicago,1888], İngilizce baskı, ed. Engels, s. 58.)

[vi] Bkz. E. Hobsbawm, Primitive Rebels (Manchester, 1959), s. 167 vd.

[vii] Elit organizasyonu için rezerve edildiğinden dolayı saklı bir doktrin sadece ferdin organizasyona katılması ve orada belli bir üyelik pozisyonuna ulaşmasından sonra bilmesi sağlanır. Böylece saklı bir doktrin hiçbir vakit ilk seferinde organizasyona katılmak için motivasyon olamaz.

[viii] Lenin'in What Is to Be Done adlı çalışması özgün olarak 1902'de basılmıştı.

[ix] Charles Osgood ve arkadaşlarının öncü çalışmalarındaki sosyal objeler hakkındaki ortak düşünce boyutlarının analizini burada kendime esas olarak alıyorum. Araştırmacıları geçerli üç ebat bulmuşlardır: iyilik/kötülük, zayıflık/güçlülük, ve aktiflik/pasiflik. "Coming Crisis" adlı çalışmamda ilk iki ebat için, kültürel olarak müsaade edilmiş veya edilmemiş sosyal dünyalardan bahsederek, dengeli bir şart amaçladım. Müsaade edilmemiş sosyal dünyayı, iyilik/kötülük ve zayıflık/güçlülük arasındaki ahenksizlikle tanımladım. "Normalleştirmek", müsaade edilmemiş bir dünyayı edilmiş gibi görmenin yolunu bulmaktır, meselâ, ahenksizliği kaldırmak gibi. Bkz. A. W. Gouldner, The Coming Crisis of Western Sociology (New York, 1970), özellikle s. 487-88. Osgood'un ilk araştırmacıları için bkz. Charles E. Osgood, George Suci, ve Percy Tannenbaum, The Measurement of Meaning (Urbana, 1957).

[x] The New Industrial State.

[xi] The Coming of Post-Industrial Society.

[xii] The çağdaş Corporation and Private Property.

[xiii] "Ortaya çıkan sonuç şudur ki, daha çok bilen daha az bilene yargıç olacaktır," M. Bakouinine, Oeuvteres, Vol. 5 (Paris, 1911), s. 106.

[xiv] Machajski'nin yazılarından ileride bahsedilecektir.

[xv] Talcott Parsons, The Social System (Glencoe, 1951), chapter 10; Essays in Sociological Theory, (Glencoe, 1954), chapter 18; "The professions," International Encyclopedia of Social Sciences (New York, 1968).

[xvi] Chomsky'nin konumu pek çok yazılarında gösterilmekle birlikte, 9 Ekim 1977 Leiden'da verilen "Intellectuals and the State" başlıklı en son konferansını ele alıyoruz. Bkz. N. Chomsky, American Power and the New Mandarins (New York, 1969).

[xvii] Maurice Zeitlin, "Corporate Ownership and Control: The Large Corporations and the Capitalist Class," American Journal of Sociology (March 1974), s. 1073-1119.

[xviii] Açıkça, Manifesto "sınıf" terimini kapitalist toplumun tabakalarına münhasır kılmamıştır. Yeni Sınıfın "gerçek" bir sınıf olup olmadığını, ortak bazı karakteristikleri olup olmadığını sormak kısır bir sorudur (:-):-):-):-)fizik değil). Yeni Sınıfın ortak karakteristikleri konusunda benim tutumum 6. aaade tartışılmaktadır.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
entellektüellik
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Açık

Forum Jump


Tüm Zamanlar GMT Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 18:25.


Search Engine Optimisation provided by DragonByte SEO v2.0.37 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.
borsa online haber Eğitim Haber Spor Haberleri Spor Haberleri Tutku Haber Magazin Haberleri Haber Haber Kent Haber
antalya haber sex hikayeleri ----- vegasslot ikili opsiyon bahis vegasslotyeniadresi.com vegasslotadresi.com vegasslotcanli.com getirbett.com getirbetgir.com tipobet
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara kızılay escort çankaya escort kızılay escort ankara eskort ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort kayseri escort