Şehzade Cihangir Camisi Hakkında
Malum, Muhteşem Yüzyıl dizisinde ana karakterlerden biri olan küçük şehzade Mustafa, Kanuni Sultan Süleyman'ın Hürrem Sultan'dan olmayan tek oğludur. Mustafa, Kanuni henüz Manisa Sancakbeyi iken dünyaya geldiği için en büyük şehzade olarak taht onun hakkı idi. Hürrem Sultan kendi oğullarına iktidar yolunu açmak için öncelikle Kanuni'nin annesi Hafsa Sultan'ın ölmesini bekledi ve Şehzade Mustafa- İbrahim Paşa ittifakına karşı (Şehzade Mustafa'yı Manisa sancağındaki çocukluk yıllarından beri İbrahim Paşa yetiştirmiş ve eğitmiştir. Dizide de bu konu yer yer işleniyor) Rüstem Paşa ile ittifak kurarak çeşitli entrikalara girişmişti. Hürrem'in bu entrikaları başarılı oldu ve Kanuni önce İbrahim Paşa'yı sonra da kendi öz oğlunu boğdurttu. Rivayet odur ki babasının kendini boğduracağını bile bile onun çağrısına biat etmiş ve babasının adaletine boyun eğmiştir. Yine rivayet odur ki babasının otağına girdiğinde üzerine çullanan yedi dilsiz celladı alteder ancak iyice yorulmasını bekleyen Kapıağası Zal Mahmut Ağa'nın boynuna geçirdiği domuz bağırsağından yapılan kementle katledilir ve cesedi çadır dışına çıkarılarak sergilenir. Bu olaylar olurken Kanuni yan çadırdadır. Zal Mahmut'un sonra nasıl ödüllendirildiği ayrı bir yazının konusu olacaktır.
Bu hazin olay hem halk arasında hem de hanedan çevresinde geniş yankı uyandırır. Öyle ki Kanuni ve Hürrem'in sakat (kambur olduğu rivayet edilir) doğmuş oğulları şehzade Cihangir üvey abisinin bu şekilde katledilmesine dayanamaz ve bir gün sonra intihar eder. Bu konuda da çeşitli rivayetler vardır. Bazı tarihçiler kahrından öldüğünü, bazıları ise şehzade Mustafa'nın katledilmesinden dolayı yeniçerilerin kendisine yönelik tepkilerini azaltmak için bizzat annesi tarafından katlettirildiğini iddia eder.
Şehzade Mustafa'nın ölümünden sonra annesi Mahidevran tamamen unutulmuş, Bursa'da çok yoksulluklar çektikten sonra Kanuni'nin yerine geçen 2. (Sarı) Selim tarafından bağlanan aylıkla geçinmek zorunda kalmıştır. Mezarı Bursa'da oğlunun türbesindedir.
Bu olaylardan sonra Hürrem ve Kanuni, belki de bu büyük günahlarının kefareti olarak, Topkapı Sarayının tam karşısına, her an görebilecekleri bir yere, o günlerin boş ve gözden ırak Tophane sırtlarına kahrından ölen-ya da intihar eden- sevgili oğulları Şehzade Cihangir'in anısına, İstanbul'un en güzel camiilerinden birini, Mimar Sinan'a yaptırdılar.
Bugün semte adını veren bu talihsiz şehzadedir.
|