#1
|
|||
|
|||
Evlıyâdan "dıyarbekır’lı saıd pasa hazretlerı" - (... - 1890)
"Osmanliediblerinin büyüklerinden hâkim ve fâzil bir zâtdir. Mardin Mutasarrifiiken 1890’da vefat etmistir. Tarih, edeb ve ahlâk konularinda eserleri vardir. Matbu olanlari, "Mizânül Edeb", "Divançe-i Es’ar”, ”Mir’at-i S1hhat”, ”Türkçe Hülâsa-i Mant1k”, ”Nuhbet’ül Emsal”, ”Tabsiretül 0nsan” ve Hz. Âdem‘den zamanina kadarki konularikapsayan ”Mir’at-ül 0ber” adli Umumi Tarih. (Rahmetullahi aleyh)"
Sen usandirma eli el de usandirmaz seni Hilekârlik eyleme kimse dolandirmaz seni Dest-i âdâdan soguk su içme kandirmaz seni (1) Korkma düsmandan ki âtes olsa yandirmaz seni Müstakiym ol Hazreti Allah utandirmaz seni (2) Kimseye zarar vermeyen kisi kendisi de zarara ugramaz, dolandiran dolandirilir, döveni döverler, sövene de söverler. Düsman elinden soguk su dahi içme, gün gelir pisman olursun. Düsman insana bos yere ikramda bulunmaz. Dostu Allah olan Ibrahim Peygamberi (a.s) nasil Nemrut’un atesi yakamadiysa, seni de yakmaz. Bu yüzden düsman korkusu ile yasama, korkulmaya layik olan yegane Allah’tir. Allah sevdigi kullarina düsmanin fendinden daha alâsiniilham eder, melekleriyle yardim eyler. Dosdogru olursan Hazreti Allah asla utandirmaz seni. Hep geçer âlemde hiç bir hâlete yoktur sükûn Zevkâ bak degmez teessüf etmege dünyâ-yidûn Istikamet serr-i âdâdan seni eyler mâsun (3) Hakk ider eshab-isidkin hasminielbet zebûn (4) Müstakiym ol Hazreti Allah utandirmaz seni Dünya hayatibir aldanmaca ve oyalanmadir, yalan dünya denilmesi de bu yüzdendir. Bu âlemde hiç bir halin istikrari, sükûnu yoktur. Bir halden bir baska hale geçilir. Zevk sahibi kisi, dünya üzülmeye degmez. Dogruluk, dinde sebat insanidüsmandan, seytandan korur. Dosdogru, sadik kullariniHakk Azze ve Celle Hazretleri hasimlarinin serlerinden korur, sadik kullarina düsmanlik edenleri rezîl ve rüsvay eder, perisan eyler. Nitekim Resûlullah'in (s.a.v) düsmanlarihep rezîl ve perisan oldular. Dosdogru olursan Hazreti Allah asla utandirmaz seni. Ister isen hifz ide irzin Hüdâ’yiLemyezel Irzina â’dâ-yibedhâhin bile verme halel (5) Tâ ezelden söylenir halkin dilinde bu mesel Celb ider elbette insana mükâfaatiamel Müstakiym ol Hazreti Allah utandirmaz seni San, seref, namus ve iffetinden emin olmak istiyorsan, kötülük, fenalik yapan düsmanlarin dahi irzina zarar verme. Halk bu misâlleri hep söyler durur. Insana basariyi, mükâfatisalih amelleri saglar. Dosdogru olursan Hazreti Allah asla utandirmaz seni. Girrelenmez rûz-i ikbâlin görüp ehl-i hired (6) Her günü bir kadr ider tâkib, her sebti ehad (7) Seyl-i mevt itdikte berbâd ömrü, baht itmez meded (8) Böyle âtes-mesreb olma hâk olur birgün cesed Müstakiym ol Hazreti Allah utandirmaz seni Akil sahipleri bir talih günü gördüklerinde "bu benim basarimdir" diyerek gururlanmazlar. Onlar "Bu bana Allah'in bir lütfu, bir ikramidir, sükürler olsun" derler. Her günün bir ertesi günü vardir (Cuma gününden sonra gelen Cumartesi, Pazar gününden sonra gelen Pazartesi gibi) Her iyi günün ardinca bir kederli gün de gelebilir. Ölüm seli (ölüm ani) gelip de, hayata; hayatin zevklerine son verdigi zaman, talihin yardimiolmaz. O vakit talihli kisi odur ki, Rabbinin rizasinikazanmis, ömrünü hayirlarla idrâk etmistir. Talihsiz ise, ölüm ömrünü berbâd etmeden kendisi berbâd ederek "ates mesreb" kisilerden olmustur. Bir gün bu cesed toprak olacak, basina topraklar atacaklar, böyle dünya derdiyle yanip durma. Dosdogru olursan Hazreti Allah asla utandirmaz seni. Halkitahrib eyleyipde kendin âbâd eyleme Bu cihanda ev yapip ukbâyiberbâd eyleme Nefsin zâlim-i bî-rahme imdâd eyleme Âlemi tenfir iden ahvâli mu’tad eyleme (9) Müstakiym ol Hazreti Allah utandirmaz seni Baskalarina zarar vererek kendini yüceltmeye kalkma. Bu dünyada ne yaparsan ahirette hesabinivereceksin. Kötülük isleyerek ahiretini berbad etme. Nefsin isteklerini yerine getirerek rahmetten mahrum kalma. Etrafiniusandiran, insanlarin nefretini celb eden bir hali aliskanlik etme. Dosdogru olursan Hazreti Allah asla utandirmaz seni. Seyyiat insana nefs-i kemterinden gelir (10) Her hacâlat âdeme su’i karîninden gelir (11) Izzet-ü zillet mekâna hep mekîninden gelir (12) Istikamet, müstakiym-ül hâle dîninden gelir Müstakiym ol Hazreti Allah utandirmaz seni Bütün fenaliklar, günahlar insana asagilik nefsinden gelir. Bütün utanç verici isler insana kötü yakinlarindan, kötü ahbaplarindan gelir. Yücelik de asagilik da bir yere o yerde oturan tarafindan getirilir. "Seref-ül mekân bil mekîn" denmistir. Yani mekânin serefi mekîn (oturan) iledir. Vakarli, temkinli, olmaya çalis. Dogruluk dînin emridir ve ancak dîn sayesinde insan saglam, tutarlihale gelir. Dîn istikameti emreder, istikamet dîn sayesinde mümkündür. Dosdogru olursan Hazreti Allah asla utandirmaz seni. Düsmanitezlil için hiyleyle itme istigal (13) Hüsn-ü efkâra olur hâil cihanda sui hâl (14) Yüz suyu dökme, teessüf çekme, etme kiyl-ü kal (15) Sen sakiym olma, virir maksudun elbet Zül-Celâl (16) Müstakiym ol Hazreti Allah utandirmaz seni Harbin disinda hile caiz degildir. Harpteki hile ise taktik anlamindadir, düsmanin yaniltilmasidir. Düsmanlar için dahi, sahtekârlik yapmak yolunu tutma. Sürekli olarak hile isiyle mesgul olunursa güzel fikirler yerini çirkin, kötü hallere birakir. Kötü haller, güzel fikirlere manidir. Oysa müslüman güzel islerle mesgul olmak, güzel düsünmek zorundadir. Inandigimiz gibi yasamazsak, yasadigimiz gibi inanmaya baslariz. Kimseye yüz suyu dökmek, üzüntü çekmek, insanlara kahr edip dedikodu yapmak dogru degildir. Bunlarla ruhumuz bunalir, hasta olur. Böyle yapmak yerine hacetimizi Allah'a arz etmeli, ondan istemeliyiz. O, Zül-Celâl maksudumuzu bilir ve bizi mahrum etmez. Dosdogru olursan Hazreti Allah asla utandirmaz seni. At riyayielden islaha çalis ef’alini Bosbogazlik itme, tâdil eyle kiyl-ü kâalini Sen ne türlü saklayim dersen de su’i hâlini Hak Teâlâ senden â’lemdir senin ahvâlini Müstakiym ol Hazreti Allah utandirmaz seni Gösterisi birak, Allah rizasinikazanmaya bak. Islerini düzelt, bosbogazlik etme. Kimseyi çekistirme. Kisi önce kendini düzeltmeye bakmali. Baskalarinda gördügümüz ayiplar bizde yok mudur? Disariya karsiiyi insan görüntüsü versek, herkesken ayiplarimizikusurlarimizi, kötü hallerimizi saklamayibasarsak da, Allah'tan gizleyemeyiz. Allah bizi bizden daha iyi bilir. Dosdogru olursan Hazreti Allah asla utandirmaz seni. Haline seytan güler, gördükte sende gafleti Üstüne güldürme öyle düsmen-i bed-sîreti Hâin olma, vir emânetle cihana söhreti Herkesin destindedir âlemde zill-ü rif’ati (17) Müstakiym ol Hazreti Allah utandirmaz seni Seytan bize kötülükleri fisildar ve neticeyi aldigini, gaflette oldugumuzu gördügünde ise, gülerek bizimle o dahi istihza eder, eglenir. Öyle kötülügün takipçisi, yolu ve kendi kötü bir düsmaniniçin üzerine güldürüyorsun? Emanete ihanet eden kötülerden, hainlerden olma. Söhret ariyorsan emin olmakla söhret bul. Peygamber Efendimiz (s.a.v), peygamberligini teblig etmeden önce de insanlarin en emini olmakla söhret bulmustu. Düsmanlaridahi ona Muhammed’ül Emin diyorlardi. O’nun (s.a.v) ümmetinden isen sen de bu yolu ihtiyar eyle. Yüceligin gölgesi herkesin kendi elindedir. Kisi yücelmeyi murâd ediyorsa yücelir, zelil olmak isteyen de zelil olur. Dosdogru olursan Hazreti Allah asla utandirmaz seni. Zâmin ü kâfil olan erzaka, Hâlik’dir sana (18) Mâsivâya serfürû etmek ne layiktir sana (19) Izdirabicelb eden meyl-i alâyikdir sana (20) Gayr içün düsme lisâninâsa yaziktir sana (21) Müstakiym ol Hazreti Allah utandirmaz seni Ayet-i Celile’de ”Er r1zku âl Allah” buyuruldu. Rizkiveren, ona kefil olan Allah'tir. O halde, Allah'tan gayrisina rizk için bas egmek layik degildir. Bütün sikintilari, istiraplariçeken; lüzumsuz, degersiz seylere olan alâkamiz, düskünlügümüzdür. Hakîkî ihtiyacimiz îmandir. Lükse, israfa yönelen isteklerimiz yüzünden ne sikintilar çekiyoruz, yazik çok yazik. Degersiz seyler için insanlarin diline düsmeye degmez. Hakîkaten ve cidden yaziktir. Insanlara el açan, onlardan gelecek sikintilara da gögüs germek zorundadir. Allah'tan isteyen ise, asla mahrum kalmaz. Dosdogru olursan Hazreti Allah asla utandirmaz, her murâdinida ihsan eyleyerek yüceltir seni. Müstakiym ol, müstakiym ol.. (1) Dest-i âdâ: Düsman eli (2) Müstakiym: Dogru, dosdogru (istikametten) (3) Mâsun: Korunmus, esirgenmis (4) Zebun: Güçsüz, zayif (5) Bedhah: Herkesin kötülügünü isteyen (6) Ehl-i hired: Akillilar. Girrelenmez: Gururlanmaz. (7) Sebti ehad: Hergün anlamina (Cumartesi - Pazartesi) (8) Seyl-i mevt: Ölüm seli. (9) Tenfir: Nefret veren. (10) Seyyiat: Kötülükler, günahlar. Nefs-i kemter: Asagilik nefs. (11) Hacâlat: Utanilacak is, utanma. Su'i karîn: Kötü yakinlar, kötü arkadas, kötü akraba. (12) Mekîn: Oturan (13) Tezlil: Zelil etmek, hakir etmek. (14) Hâil: Mani, engel. (15) Kiyl-ü kal: Dedikodu. (16) Sakiym: Hasta, yanlis. (17) Zill-ü rif'at: Yüceligin gölgesi. (18) Zâmin-ü kâfil: Kefil olup, kabul eden. (19) Serfürû: Bas egme, kabullenme. (20) Alâyik, alâik: Alâkalar, ilgiler (sugul) (21) Lisan-i nâs: Halkin dili. |